Türkiye İstatistik Kurumu’ndan derlenen bilgilere göre, gelişen sigortacılık sektörü, çiftçilerin bilinçlenmesi ve devlet tarafından verilen desteklerin etkisiyle tarımda sigortalı sayısı ve biriken sigorta priminde yükselme görüldü.
Türkiye’de 2018-2022 döneminde bitkisel ürün, sera, büyükbaş/küçükbaş hayvancılık ile arıcılık gibi alanlarda faaliyette bulunanlara dolu, don, sel ve su baskını, yangın, heyelan ve hortum gibi afetler nedeniyle hasar ödemesi yapıldı.
“Dolu” için 2 milyar 683 milyon lira ödeme yapıldı
Söz konusu dönemde en fazla ödeme yapılan afet konusu “dolu” oldu. “Dolu” için 2 milyar 683 milyon lira ödeme yapılırken, bu afeti 2 milyar 290 milyon lirayla “don”, 1 milyar 279 milyon lirayla “ölüm” takip etti.
Ödemede ön plana çıkan diğer kalemler ise 835,6 milyon lirayla “zorunlu kesim”, 600,6 milyon lirayla “fırtına”, 309,7 milyon lirayla “sel ve su baskını”, 230 milyon lirayla yavru ölümü, 210 milyon lirayla “yaban domuzu”, 136,1 milyon lirayla “yavru atma” şeklinde sıralandı. Hortum, yangın ve heyelanın ise en az hasar bedeli ödenen kalemler olduğu görüldü.
Böylece 5 yılda hasarlara ilişkin yapılan ödeme 9 milyar 417 milyon 874 bin lirayı buldu.
Poliçe sayısı 3 milyona ulaştı
Anılan dönemde atılan adımlarla poliçe sayısında ve sigortaların toplam bedelinde de düzenli bir artış görüldü. 2018’de 1,8 milyon olan poliçe sayısı, 2019’da 2 milyona, 2020’de 2,2 milyona, 2021’de 2,5 milyona ve 2022’de 3 milyona ulaştı.
Sigortaların toplam bedeli ise 2018’de 42,2 milyar liraya, 2019’da 55,2 milyar liraya, 2020’de 83,1 milyar liraya yükseldi. 2021 ve sonrasında yukarı yönlü ivmesini hızlandıran sigortaların toplam bedeli 2021’de 124,4 milyar liraya ve 2022’de ise 296,1 milyar liraya çıktı. Böylece 5 yılda sigortaların toplam bedeli 601 milyar 77 milyon lira olarak hesaplandı.
“Üreticilere yüzde 50-67 prim desteği veriliyor”
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanı Kamil Özdemir, üreticilerin bu kişilerin emeklerinin doğal afetlere karşı koruyucusu olan Tarım Sigortaları Havuzu’nun (TARSİM) 2005’te 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu ile kurulduğunu ve ilk sigorta poliçesinin 2006’da düzenlendiğini söyledi.
Söz konusu Kanun ile üreticilerin doğal afetlerden dolayı uğradığı kayıpları telafi etmek ve tarımda sürdürülebilirliğin sağlanmasının amaçlandığını belirten Özdemir, “TARSİM, devlet-özel sektör-sivil toplum işbirliğinde kurulmuş olan, kar amacı gütmeyen tüzel bir yapı olup iklim değişikliğiyle şiddeti ve sıklığı artan doğal afetler nedeniyle ortaya çıkabilecek verim ve kalite kaybı riskini, devlet prim desteği ile teminat altına alarak çiftçilerimizin tarımsal üretimlerini güvenle sürdürmelerini sağlamaktadır.” dedi.
Özdemir, son yıllarda iklim değişikliğinin etkisiyle sıklığı ve şiddeti artan olumsuz iklim olaylarının meydana getirdiği afetlere karşı üreticilerin alın terlerini koruyan Kanun kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığınca tarım sigortası poliçesi düzenlenen üreticiler için yüzde 50-67 oranında devlet prim desteği verildiğini dile getirdi.
Desteklerin 5 yıldaki gelişimine de değinen Özdemir, şunları kaydetti:
“Son 5 yıllık verileri değerlendirdiğimizde sigortacılığın en zor branşlarından biri olan tarım sigortacılığının volatilite olmadan düzenli olarak büyüdüğünü söyleyebiliriz. İklim değişikline bağlı afetlerdeki artışla da üreticilerimiz risk yönetiminde tarım sigortasının zorunlu bir ihtiyaç olduğunu gördüklerini ve her geçen yıl sisteme katılımın arttığını değerlendiriyoruz.”