Orta Doğu’da tansiyonun düşmemesi geçen hafta emtia piyasasını yukarı yönlü etkiledi.

Orta Doğu’daki çatışmaların daha geniş alanlara yayılabileceği endişesi devam ediyor. 7 Ekim’de başlayan İsrail-Filistin çatışmasının, tüm dünyadan gelen tepkilere rağmen hala devam etmesiyle özellikle emtia piyasasında arza yönelik sıkıntılar sürüyor.

Geçen hafta jeopolitik riskler gümüş hariç değerli metalleri doğrudan etkiledi.

Yükseliş eğilimini üst üste 3. haftaya taşıyan altının ons fiyatı, yüzde 1,2 artışla 2.005,9 dolardan haftayı tamamladı. Böylece ons altın, yaklaşık 5 ay sonra ilk kez 2.000 doları aşmış oldu.

Paladyum yüzde 2,2 ve platin yüzde 0,7 değer kazanırken, gümüş yüzde 1,1 değer kaybetti.

Analistler, gümüşün, güvenli liman özelliğinin geçen hafta arka planda kaldığını, ABD’de açıklanan ekonomik verilerin beklentileri aşmasının ardından politika faizinin tahminlerden daha uzun süre yüksek seviyelerde tutulacağı endişelerinin artmasıyla değer kaybettiğini söyledi.

Baz metaller, Çin’in ekonomiyi destekleyici adımlarıyla yükseldi

Baz metallerde, Çin hükümetinin ekonomiyi destekleyici adımlarına devam etmesiyle pozitif bir seyir izlendi.

Geçen hafta tezgah üstü piyasada bakır yüzde 2,6, kurşun yüzde 1,1, alüminyum yüzde 1,7 ve çinko yüzde 2,1 artarken, nikel yüzde 2,3 azalış kaydetti.

Bakırdaki yükselişte, özellikle şirketlerin üretime yönelik aşağı yönlü revizyonları etkili oldu.

Meksikalı Grupo Mexico’nun yan şirketi olan ve ABD’de faaliyet gösteren madencilik şirketi Southern Copper, bu yıl için 932 milyar ton ve gelecek yıl için yaklaşık 1 milyon ton olan bakır üretim hedefini, 2023 için 918 milyar ton ve 2024 için 947 milyar tona düşürdü. Aşağı yönlü revizyon esas olarak Peru ve Meksika’da karşılaşılan operasyonel sorunlardan kaynaklanıyor.

Merkezi Kanada’da bulunan madencilik ve mineral geliştirme şirketi Teck ile Birleşik Krallık ve Güney Afrika merkezli madencilik şirketi Anglo-American da üretim hedeflerini aşağı yönlü revize etti.

Nikel piyasasında, devam eden arz fazlasıyla değer kayıpları görüldü.

Brent petroldeki düşüş

Enerji emtialarına bakıldığında ise Brent petrol geçen hafta yüzde 2,8 düşerken, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gaz ise yüzde 18,7 arttı.

Avrupa’da ekonomik faaliyete ilişkin devam eden endişeler, Brent petrolü olumsuz etkiledi.

Avro Bölgesi’nde özel sektör faaliyetleri, bu ay Kasım 2020’den bu yana en düşük seviyesine geriledi.

S&P Global öncü Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerine göre, bölgede eylülde 47,2 puan olan bileşik PMI, ekimde 46,5 puana geriledi. Bölgede ekonomik faaliyetlerin iyi durumda olmaması da Brent petrol üzerinde baskı oluşturdu.

Petrol fiyatları, dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD’de talebin zayıfladığına yönelik verilerin etkisiyle düşüşe geçti. ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), ülkedeki ticari ham petrol stoklarının bir önceki hafta yaklaşık 1 milyon 400 bin varil artarak 421 milyon 100 bin varil seviyesine yükseldiğini açıkladı. Piyasa beklentisi, stokların 2 milyon 600 bin varil azalacağı yönündeydi. Beklentinin aksine stoklarda artış olması, petrol fiyatlarındaki düşüşü destekledi.

ABD dolarının diğer para birimleri karşısında değer kazanması da petrol fiyatlarının gerilemesinde etkili oldu. Güçlü doların, petrolü daha pahalı hale getirerek talebi düşürmesi bekleniyor.

İsrail ordusundan Gazze’ye kara harekatıyla ilgili ilk sinyallerin gelmesiyle doğal gaz fiyatları sert yükseldi.

Kakao fiyatları tarihi zirveyi gördü

Tarım emtialarında ise geçen hafta karışık bir seyir izlendi.

Chicago Ticaret Borsası’nda işlem gören buğday yüzde 1,8 ve mısır yüzde 3 değer kaybederken, soya fasulyesi yüzde 1,2 ve pirinç yüzde 2,4 değer kazandı.

ABD’de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange’de işlem gören kahve yüzde 2,6 düşerken, şeker yüzde 1,9 ve pamuk yüzde 2,7 arttı.

Ton başına 3.781 dolarla tarihi zirveyi gören kakao ise haftayı yüzde 4,3 yükselişle tamamladı.

Dolar endeksinin yükselmesi, yüksek faiz ortamının devam edeceğine yönelik endişeler ve üretim tahminlerinin artmasıyla buğday, mısır ve kahve fiyatında düşüş kaydedildi.

Çin’in talebinin artabileceğine yönelik öngörüler ise pirinci yukarı yönlü etkiledi.

Şeker piyasasında yeni sezon için üretim açığı olacağına yönelik beklentiler, fiyatlarda artışa neden olurken, pamuk fiyatları stokların düşeceğine yönelik öngörülerle yükseldi.

Fildişi Sahili’nde kakao arzına yönelik sıkıntıların devam etmesiyle kakao fiyatları sert artış kaydetti.

Kakao fiyatlarındaki yükselişte; talebin iyileşmeye işaret ettiği bir dönemde, önde gelen kakao üreticilerinin Fildişi Sahili ve Gana’da yetiştirilen mahsulün yeterli olmayacağına yönelik öngörüleri etkili oldu.

​​​​​​​Kakao fiyatları, Mart 2011’de, Fildişi Sahili’ndeki iç savaştan dolayı kakao ihracatına yasak getirilince 3.773 dolara kadar çıkmıştı.

Analistler, kakaodaki fiyat hareketinin, El Nino’nun Batı Afrika’yı kuraklığa sürükleyerek mahsullere daha fazla zarar verme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bir dönemde gerçekleştiğine dikkati çekti.

ETİKETLER
Petrol
Tarım Üretimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir