Özellikle e-ticaret yoluyla yapılan bu indirim döneminde, yanıltıcı fiyat düşüşleri, lojistik süreçlerde aksama, kötü niyetli satıcılarca ayıplı mal gönderimi veya ürün bedelinin tahsil edilmesine karşın mal göndermeme, cayma hakkını kullandırmama gibi sorunlarla karşılaşılıyor.

Tüketicilerin özellikle kasımla birlikte yoğun şekilde internet ve mobil uygulama üzerinden gerçekleştirilen indirim kampanyalarında mağduriyet yaşamamaları için bazı hususlarda dikkatli olması önem taşıyor. Bu kapsamda, öncelikli olarak satıcıların açık ad ve adresi, ticari unvanı, sabit telefon numarası, vergi kimlik numarası, MERSİS kaydı, Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi kaydı, güven damgası akreditesi gibi ayrıntılı bilgileri kontrol etmesi gerekiyor.

“İndirime göre değil, ihtiyaca göre alışveriş yapalım”

Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük, tüketicilerin bu dönemde sadece “indirim var” diye alışveriş yapmaması ve ihtiyaçlarını dikkate alması gerektiğini söyledi.

Türkiye’de aynı ürünü farklı fiyatlarla satan çok sayıda işletme ve e-ticaret sitesi bulunduğuna işaret eden Küçük, “Tüketiciler, ürünün fiyatını birden fazla e-ticaret sitesi ve işletmeden araştırma yaparak, mukayese ederek alışveriş yapsınlar. Özellikle e-ticaretin arttığı bu süreçte, alışveriş yapacağımız sitenin güvenli olup olmadığına özen göstermeliyiz. Tanınmış sitelerin benzerlerini yaparak ürün fiyatlarını çok düşük gösterip teslim etmeyen, ödeme yapıldıktan sonra ortadan kaybolan dolandırıcılara karşı dikkat etmemiz gerekiyor. Eğer güvenilir kurumsal bir internet sitesi değilse ürün gelmeden ödemeyi yapmayalım, kapıdan ödeme seçeneğini tercih edelim.” dedi.

“Kişiler adına EFT/havale yapmayalım”

Küçük, bu süreçte artan alışveriş sayıları nedeniyle kargoda gecikme ya da ürünün kargoda yıpranması gibi sorunların yaşanabileceğine dikkati çekerek, “Ürünler teslim alınırken kontrol edilmeli, bozulma var mı ya da doğru ürün mü diye bakılmalı. Kargoyla gelen üründe hasar varsa fotoğrafını çekip tutanak düzenlememiz lazım.” diye konuştu.

Sosyal medya platformlarından satılan ürünlere ilişkin de uyarıda bulunan Küçük, şu tavsiyede bulundu:

“Özellikle bu dönemde sosyal medya hesaplarından yapılan alışverişler çok riskli. Kurumsal olmayan firmalardan alışveriş yapmayı kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Ürün fiyatını çok düşük değerlerde gösterip, ödenmeyi alıp ortadan kaybolan, telefonunuzu engelleyen çok fazla kişi oluyor. EFT/havale yaparken kurumsal firmaların banka hesaplarına para gönderin, kişi adına havale/EFT yapmak çok riskli. Dolandırıcılar bu yöntemi kullanıyor.”

“Denetimler artırılmalı”

Küçük, bu dönemde ürünün indirimden önceki fiyatının da mutlaka etikette olması gerektiğini dile getirerek şunları kaydetti:

“Özellikle indirimden önceki son 30 günün en düşük fiyatı etikette yer almalı. Etiket fiyatıyla kasa fiyatının farklı olması sorununa da indirim dönemlerinde çok karşılaşılıyor. İndirim dönemlerinde güncellemelerde sorun yaşanabiliyor. Yürürlükteki yönetmeliğe göre hangi fiyat düşükse tüketici lehine o fiyat uygulanmalı. ‘Şahane indirimler’, ‘kasım indirimleri’ diye ihtiyacımız olmayan şeyleri almayalım, güvenmediğimiz, kurumsal olmayan internet sitelerine itibar etmeyelim. Bedava peynir fare kapanında bulunur. Ürün fiyatını çok düşük göstermiş işletmelere, internet sitelerine şüpheyle bakalım.”

Bu konuda Ticaret Bakanlığı ve belediyelere de çağrıda bulunan Küçük, “İndirimli satış dönemlerinde Bakanlık il müdürlükleri ve belediyelerin mutlaka etiket ve tarife denetimlerine ağırlık vermesini tavsiye ediyoruz. Kapıda ‘süper indirim’ diyor ancak etiket bile koymuyor, fiyatı yazmıyor.” dedi.

ETİKETLER
E-ticaret

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir