Uraloğlu, yazılı açıklamasında, Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi yaklaşımıyla ulaştırma yol haritasında, sürdürülebilir ve akıllı taşımacılığın, yeşil denizcilik ve liman uygulamalarının, demir yolu taşımacılığının geliştirilmesiyle yakıt tüketiminin ve emisyonların azaltılması ve mikro hareketlilik araçlarının kullanımının yaygınlaştırılmasını amaçladıklarını vurguladı.

En büyük küresel sorunlardan birinin ulaştırma kaynaklı sera gazı emisyonları olduğunu ve net sıfır emisyon yaklaşımıyla bu etkilerin azaltılmasının önem arz ettiğini aktaran Uraloğlu, “Yaptığımız planlar çerçevesinde yük taşımacılığında kara yolu payını demir yolu ve deniz yoluna aktararak sürdürülebilir ulaşım türlerini desteklemekteyiz. Net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda 2053 yılına kadar kara yolu yük taşımacılığı payını yüzde 72’den yüzde 57’ye düşürürken demir yolu yük taşımacılığı payını yüzde 5’ten yüzde 22’ye çıkarmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Uraloğlu, bugüne kadar hizmete giren projeler sayesinde karbondioksit emisyonundan 25 milyon ton azalım sağladıklarını belirterek, bu azalımlardan 20 milyon doların üzerinde kazanım elde edildiğini aktardı.

Emisyon tasarruf oranının yükselmesinin en önemli sebeplerinden birinin demir yoluna yapılacak yatırımlar olduğuna işaret eden Uraloğlu, bu kapsamdan 13 bin 919 kilometre olan demir yolu hat uzunluğunu 2053’te 28 bin 590 kilometreye çıkaracaklarını ifade etti. Uraloğlu, lojistik merkezleri, fabrika, sanayi, OSB ile limanlara iltisak hattı bağlantılarının sağlanması amacıyla toplam iltisak hattı uzunluğunu 600 kilometreye çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.

Bakan Uraloğlu, mevcut demir yolu ağlarının tamamını yenileyerek elektrikli hatlara dönüşümü hızlandırdıklarına dikkati çekerek, “İşletme hızı 160 kilometre olan ilk milli ve yerli elektrikli trenin üretimini gerçekleştirerek hizmete aldık. Milli Elektrikli Tren seti projesinde elde edilen teknik bilgi-birikim ile saatte 225 kilometre hıza sahip olacak prototipi 2024 yılı sonunda sahaya indireceğiz” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’nin İlk TSI Sertifikalı Elektrikli Anahat Lokomotifi Projesi E-5000 (Eskişehir-5000) üretim ve montaj çalışmalarının tamamlandığını ve test çalışmalarına başlandığını bildiren Uraloğlu, gelecek 3 yıl içerisinde 95 lokomotifin TCDD Taşımacılık AŞ’ye teslim edileceğini anımsattı.

Gemilerin elektrikliye dönüşü kapsamında teşvikler veriliyor

Abdulkadir Uraloğlu, deniz yolu ulaşımında da 2053 net sıfır emisyon hedefi kapsamında çalışmaların yürütüldüğüne dikkati çekerek şunları kaydetti:

“Yeşil Liman (Green Port) projesi Bakanlığımız bünyesinde başlatılmıştır. Bilindiği üzere, ülkemizdeki birçok liman tesisi kentin merkezinde veya yakınında dar bir sahada hizmet vermekte olup gemi ve liman operasyonlarından kaynaklı kirlilik şehir yaşamını ve insanlarımızı olumsuz etkilemektedir. Bu proje ile limanlardan kaynaklı karbon emisyonlarının azaltılarak çevreye verilen olumsuz etkinin ortadan kaldırılması planlanmaktadır. Ayrıca gemilerin elektrikliye dönüşü kapsamında hurda değerinin 2,5 katına kadar ve tahrik sisteminin dönüşümün yüzde 25’ine kadar teşvik verilmektedir.”

Ulaşımda 2053 yılında hedef sıfır emisyon

Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla şarj istasyonlarının kurulumuna da çok önem verdiklerinin altını çizen Uraloğlu, açıklamada, “TCDD Teknik AŞ Genel Müdürlüğümüz Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan şarj işletmecisi lisansı aldı. Bakanlığımıza bağlı kurumlara hizmet verecek. Kurulumuna başlanan 200 kilovat gücündeki süper hızlı şarj istasyonları ile vatandaşlarımız elektrikli araçlarını 15-20 dakikada şarj edebilecek. Bu konuda istasyon kurulumlarımız devam ediyor” ifadelerine yer verdi.

Uraloğlu, Ulaşım Yol Haritası Projesi ile ulaşım sektöründe sıfır emisyona erişmeye rehberlik edecek bir yol haritası oluşturulmasının hedeflendiğini de belirterek, şunları kaydetti:

“Proje, üst düzey iklim eylem planlarının hayata geçirilmesini destekleyerek tüm ulaşım türlerinde gerekli eylemlerle ulaşımda 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşılması planlanmaktadır. ‘Karbon Azaltım Yönetimi Projesi’ kapsamında da Bakanlığımıza bağlı olan arazi, tesis ve projelerde karbon emisyon azaltımını sağlama ve mevcut azaltımları gönüllü karbon piyasalarında değerlendirebilecek karbon sertifikaları haline getirilerek oluşan karbon gelirleri ile ulaştırma projelerine kaynak sağlanması hedeflenmektedir.”

Karbonsuz Havalimanı Projesi başlatıldı

Karbonsuz Havalimanı Projesi başlatıldığını ve uygulamanın tüm havalimanlarında yaygınlaştırılacağına işaret eden Uraloğlu, proje çerçevesinde uluslararası ölçekte, Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından yürütülen Havalimanı Karbon Akreditasyonu (ACA) Programı kapsamında 50 havalimanının sertifikalandırıldığını aktardı. Uraloğlu, 90 ülkede toplam 557 havalimanının programa dahil olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’nin toplam 50 havalimanı ile Fransa’dan sonra en yüksek sayıda sertifikaya sahip 2. ülke olduğunu vurguladı.

“Yüksek hızlı şarj özelliğine sahip şarj istasyonlarını planlayacağız”

Sıfır emisyon hedefinin yerli ve milli elektrikli otomobil TOGG’un üretimiyle ivme kazandığına işaret eden Uraloğlu, yol ağında yüksek hızlı şarj istasyonu sayısının gelecek yıllarda artacağını belirtti.

Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin lojistik hareketliliği açısından da bir kavşak noktası niteliğinde olduğunun altını çizerek, “Uluslararası yük taşımacılığında kullanılan elektrikli araçlar için de bu güzergahlarda uygun şarj istasyonlarının kurulması oldukça önemli. Bu konuyla ilgili Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile ayrıca bir çalışmamız var. Ağır tonajlı araçlar için yeterli alan ve şarj altyapısının bulunduğu, yüksek hızlı şarj özelliğine sahip şarj istasyonlarını planlayacağız” dedi.

ETİKETLER
Abdulkadir Uraloğlu
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı
Çevre Kirliliği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir