Durak, enerji ihtiyacının üçte ikisinden fazlasını ithal eden Türkiye’nin arz güvenliği ve yerli kaynak çeşitliliğini artırması gerektiğini söyledi. 

Türkiye’nin deniz üstü rüzgar enerjisi projelerini gerçekleştireceği YEKA alalarının netleştiğini anımsatan Durak, “Bandırma açıklarında 1111 kilometrekare, Bozcaada açıklarında 299 kilometrekare, Gelibolu açıklarında 75,6 kilometrekare ve Karabiga kıyılarında 410 kilometrekare alan deniz üstü rüzgar enerjisi için tahsis edildi” dedi.

Durak, tahsis edilen YEKA için ilgili kurum ve kuruluşlardan görüşler alınmasının ardından belirli sahalarda meteorolojik ve oşinografik analiz ve ölçümlerden oluşan ön fizibilite etütlerinin yapılacağını ifade ederek, “2024’te denizlerde teknik çalışmalara başlanabilecek. Deniz üstü rüzgar enerjisi santral projeleri için Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) taban fiyatı kilovatsaat başına 6,75 cent/dolar, tavan fiyatı ise kilovatsaat başına 8,25 cent/dolar olarak belirlendi” diye konuştu.

Ayrıca YEKDEM’in uygulama süresinin 10 yıl olduğu bilgisini paylaşan Durak, bu tesisler için yerli katkı fiyatı uygulama süresinin de 5 yıl olarak düzenlendiğini hatırlattı.

Deniz üstü rüzgar enerjisi sektörüne ilgi artıyor

Durak, Türkiye’de rüzgarda yüzer ve sabit temelli kurulumlar için potansiyeli yüksek bölgeler bulunduğuna işaret ederek, “Karadeniz’de yüzer kurulumlar için 13,9 gigavat ve sabit temelli kurulumlar için 1,3 gigavatlık potansiyel tespit edildi. Marmara Denizi’nde yüzer kurulumlar için 19,2 gigavat ve sabit temelli kurulumlar için 2,8 gigavatlık potansiyel mevcut” dedi.

Türkiye’nin deniz üstü rüzgar kurulumu hedefinin 2035’te 5 gigavat olduğunu belirten Durak, toplam rüzgar kapasitesi hedefinin ise 29,6 gigavat olduğunu söyledi.

Durak, dünya genelinde de deniz üstü rüzgar alanında önemli hedeflerin açıklandığına dikkati çekerek, “2019’de işletmeye alınan dünyadaki toplam rüzgar enerji kapasitesinin yüzde 10’u deniz üstünden oluşurken, 2025’ten sonra bu oranın yüzde 20’ye çıkacağı öngörülüyor” diye konuştu.

Dünyada 2030’a kadar 460 gigavat deniz üstü rüzgar enerji kapasitesi olacağının tahmin edildiğini dile getiren Durak, şunları kaydetti:

“Japonya’nın 2003’te Asya’daki ilk deniz üstü rüzgar projesini devreye almasına rağmen, Asya’da deniz üstü rüzgar enerji piyasasının gerçek anlamda başlangıcı 2014’te oldu. Çin, 2014’te ulusal planını açıklayarak ilk adımı attı. 2017’de 1 gigavat deniz üstü rüzgar kurulu gücüne ulaşan Çin, 1 yıl sonra İngiltere’yi de geçti. Asya pazarında ikinci büyük deniz üstü rüzgar piyasası ise Tavyan’dır. 2030 yılına kadar Asya’da deniz üstü rüzgar enerjisinin yıllık yüzde 8,4 büyümesi öngörülüyor. ilk 5 pazar Çin (52 gigavat), Tavyan (10,5 gigavat), Güney Kore (7,9 gigavat), Japonya (7,4 gigavat) ve Vietnam (5,2 giavat) olarak sıralanmaktadır.”

Durak, Kuzey Amerika’da ilk ticari deniz üstü rüzgar enerjisinin ise 30 megavat kurulu gücünde ve Aralık 2016’da Rhode Island’da kurulduğunu anımsattı.

Amerika kıtasında halihazırda birçok deniz üstü rüzgar enerji projesinin geliştirilme aşamasında olduğunu dile getiren Durak, “Kapasite projeksiyonuna göre, 2030’da 10 gigavat kapasite tahmin edilmiştir. Bunun 1 gigavatı Kanada, 9 gigavatı ise ABD’de olarak planlandı” dedi.

ETİKETLER
Rüzgar Enerjisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir