Asmalı, 2023 değerlendirmeleri ve 2024 öngörülerine ilişkin yaptığı açıklamada, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sarsıcı küresel etkilerinin gölgesinde geçen 2022 yılında yüzde 5,6 ile G20’nin en çok büyüyen 3’üncü ülkesi olma başarısı gösteren Türkiye’nin, 2023 yılına bu motivasyonla girdiğini söyledi.
Ocak ayında yıllık bazda ihracatta yüzde 10,3, sanayi üretiminde yüzde 4,5, perakende satışlarda yüzde 33,9, toplam ciroda yüzde 94 artış yaşandığını, işsizlik oranının ise yüzde 9,7 seviyesine gerilediğini hatırlatan Asmalı, “Maalesef 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremler neticesinde tarihinin en büyük felaketiyle karşılaşan ülkemiz; GSYİH’deki payları yüzde 10’u aşan ve toplam ihracatın yüzde 8,6’sını gerçekleştiren 11 ilde ekonomik aktivitenin ciddi anlamda sekteye uğramasıyla, büyük bir şok yaşamıştı.” diye konuştu.
Asmalı, deprem sürecinde devlet ve milletin milli bir dayanışma ruhu içerisinde ve olağanüstü bir gayretle hareket ederek yaraları sardığını, felaketin yaşandığı illerin yeniden imar ve inşasının hızlı bir şekilde başladığını anlattı.
Depremlere rağmen yılın ilk çeyreğinde yüzde 4 büyüyerek büyük bir direnç gösteren Türkiye ekonomisinin, ikinci çeyrekte de bu performansını sürdürdüğünü ve yüzde 3,9 büyüyerek küresel ekonomi içerisinde pozitif ayrışmayı başardığını dile getiren Asmalı, üçüncü çeyrekte yakalanılan yüzde 5,9’luk büyümeyle G20’nin en çok büyüyen ikinci ülkesi olunduğunu vurguladı.
“Türkiye ekonomisi için enflasyonist sürecin henüz sonuna gelinmedi”
Mahmut Asmalı, Rusya-Ukrayna savaşının küresel enerji ve emtia fiyatları üzerinde oluşturduğu baskının ve artan döviz kurunun üretim maliyetleri üzerindeki etkisiyle fiyatların genel düzeyinde son dönemde ciddi artışlar yaşandığını belirterek, “Elbette Türkiye ekonomisi için enflasyonist sürecin henüz sonuna gelinmiş değildir.” şeklinde konuştu.
Asmalı, “Öncü ekonomilerle birlikte ülkemizin de enflasyon sorunuyla yüzleştiği ve parasal sıkılaşma sürecinde olduğu böyle bir dönemde, Türkiye ekonomisinin büyüme hızının artması takdir edilmesi gereken bir gelişmedir. Nihayetinde fiyat artışlarının da 2024 yılının özellikle ikinci yarısı itibarıyla çok daha makul düzeylere gerileyeceğini tahmin ediyoruz.” diye konuştu.
Üçüncü çeyrekte hizmetler sektörünün yüzde 4,3, sanayi sektörünün yüzde 5,7, tarım sektörünün yüzde 0,3 ve inşaat sektörünün yüzde 8,1 genişlemesinin topyekun bir büyümeye işaret ettiğine dikkati çeken Asmalı, yüzde 5,9’luk büyüme performansının, yılın sonuna yaklaşılan günlerde, 2024 için çok büyük bir motivasyon kaynağı olacağını söyledi.
“Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına gireceğimize inancımız tam”
MÜSİAD Genel Başkanı Asmalı, Cumhuriyet’in ilanının 100. yıl dönümünün yaşandığı bugünlerde, özellikle son 20 yılda atılan adımlar sayesinde 905,5 milyar dolarlık milli gelire, 250 milyar dolar seviyesini geride bırakan ihracata ve istihdamda 31 milyonu aşan iş gücü piyasasıyla Türkiye’nin hem küresel hem de bölgesel anlamda büyük bir güce dönüşmeyi başardığını vurguladı.
Asmalı, “İhracat bayrağını 200’den fazla ülkeye ulaştıran, ekonomiden altyapı ve şehirleşmeye, eğitimden sağlığa kadar birçok sahada oldukça büyük atılım yapan Türkiye’mizin, bu başarısını önümüzdeki dönemde de sürdürerek ve Cumhuriyetin ikinci yüzyılında orta gelir tuzağını aşarak, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına gireceğine olan inancımız tamdır.” ifadelerini kullandı.