Çevre dostu ulaşım aracı olan bisiklete, kullanıcıların ilgisi her geçen gün artıyor. Dağ ve çocuk bisikletleri yoğun ilgi görürken, elektrikli bisikletlerde de yükseliş trendi sürüyor.
BİSED Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz yaptığı açıklamada, World Bicycle Industry Association’ın dünya genelinde 96,4 milyon geleneksel bisiklet, 27 milyon pedal destekli elektrikli bisikletin satıldığını gösterdiğini söyledi.
Bisiklet üretiminde ilk üçte Çin, Hindistan ve Avrupa ülkelerinin yer aldığını belirten Cengiz, Türkiye’de ise geçen yıl yaklaşık 1,7 milyon bisiklet üretilirken, e-bisiklet üretiminin 70 bin düzeyinde gerçekleştiğini ifade etti.
Cengiz, e-bisiklet teknolojisinin hem yarattığı katma değer hem motorlu taşıtlara alternatif çevreci, sağlıklı bir hareketlilik sunması bakımından dünyada yarattığı ivmeyle benzer şekilde Türkiye için önemli bir potansiyele sahip olduğunu kaydederek, “Henüz sektör olarak istenilen üretim ve satış rakamlarına ulaşılmış değil. Bu yönüyle de özellikle e-bisiklet segmenti, ulusal ve küresel ölçekte artan talep dikkate alındığında bu alana yatırım yapan firmalarımız için önemli bir fırsat barındırıyor” dedi.
“Avrupa’da son 3 yılda e-bisiklet satışlarında yüzde 33 büyüme gerçekleşti”
Metin Cengiz, BİSED üyesi üreticilerin ihracat yaptığı ülkeler arasında İskandinav ve Balkan ülkeleri ile Almanya’nın ilk sıralarda olduğunu vurgulayarak, elektrik destekli bisiklet teknolojilerindeki gelişme, bisiklet altyapı yatırımları ve vergi indirimi gibi devlet teşvikleri ile doğru orantılı olarak hedef pazar olan Avrupa’da son 3 yılda e-bisiklet satışlarında yüzde 33 büyüme gerçekleştiğini anlattı.
E-bisiklet alanına yatırım yapılması gerektiğine dikkati çeken Cengiz, şöyle devam etti:
“Son yıllarda Avrupa genelinde yıllık 5 milyon e-bisiklet satışına karşılık, 20 milyon geleneksel bisiklet satıldığını düşünürsek, bu bize satılan her 4 bisikletten birisinin e-bisiklet olduğunu ve bu teknoloji alanına yatırım yapmamız gerektiğini gösteriyor. E-bisiklet özelinde, yüzde 90 pazar payı ve 6,5 milyar avro ciro ile Almanya, bizim için ihracat hedefinde önemli bir pazar olmayı sürdürüyor. Nüfus yoğunluğu fazla olan, bisiklet üretim ve satış rakamları arasında dengesizlik olan Hollanda, İtalya, Fransa, ve İskandinav ülkeleri bu anlamda sektörümüz için hedef ülkeler arasında sayılabilir.
Yılda 8 milyon bisiklet ithal eden Almanya’nın, başlıca tedarikçileri olan Bulgaristan, Hollanda, Vietnam ve Macaristan ağırlıklı olmak üzere 1,3 milyon e-bisiklet ithal ettiğini biliyoruz. Yine yılda 2,6 milyon bisiklet ithal eden Fransa’nın bisiklet talebine yanıt veren ülkelerin başında ise Portekiz, Romanya, Tayvan, İtalya geliyor. Bu potansiyelin farkında olan üreticilerimiz Avrupa pazarında var olabilmek için, AB ithalat mevzuatına uygun, kalite ve fiyat yönüyle rekabet edebilir üretim hedefiyle teknoloji yatırımları ve işbirlikleri yapmaya yöneldi.”
“Yurt içinde en fazla ilgiyi dağ ve çocuk bisikletleri görüyor”
BİSED Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz, yurt içi piyasada en fazla ilgi gören modellerin geleneksel olarak dağ bisikletleri ve çocuk bisikletleri olduğunu dile getirerek, “Avrupa’da ise bugün satılan her 2 bisikletten birisi ‘e-bike’ adı verilen kas gücüne dayanan ancak kişi zorlandığında motorun pedalın kolay çevrilmesine destek verdiği elektrik destekli bisikletler. Ülkemizde e-bike segmentinde yıllık satış rakamları henüz 70 bin dolayında. Ancak Avrupa’daki satış rakamlarında yükselişe baktığımızda birkaç yıl içerisinde dağ, yol, şehir bisikleti gibi farklı e-bike modellerine yurt içinde de ilginin artacağını tahmin ediyoruz” dedi.
Son yıllarda bisiklet teknolojisinin gelişmesinin kullanım tercihlerini de etkilediğini söyleyen Cengiz, şehir içinde ise şehir ve yol bisikletlerinin ön planda olduğunu kaydetti.
Türkiye’de her 3 kişiden birinin bisikleti olduğuna dair istatistiklerin dikkat çekici olduğunu vurgulayan Cengiz, şöyle konuştu:
“Ancak özellikle büyükşehirlerde bisikletin ulaşımdaki payı oldukça düşük. Bisiklet düşük maliyetli ve kısa mesafelerde park sorunu ya da trafik yoğunluğundan etkilenmeyen ve sağlık kazanımlarını beraberinde getiren bir ulaşım alternatifi sunmasına karşın kullanımı henüz istenilen düzeyde değil. Şehir içi bisiklet yolları ve hatta şehirleri birbirine bağlayan EuroVelo gibi bisiklet rotalarının yaygınlaşması, bisikletin toplu taşıma ağına dahil olması, güvenli rotalar ve park yerleri oluşturulması şehirlerde bisiklet kültürünün gelişmesi ve bisikletli sayısının artması için çok önemli adımlar. Bakanlıklar ve yerel yönetimler bünyesinde ulaşımda bisiklet kullanımını teşvik eden altyapı yatırımları ve iyi örneklerin sayıca artması, özellikle bisiklet paylaşım sistemleri ve bisiklet yollarının giderek gelişmesi önümüzdeki yıllarda bisikletli ulaşıma ilginin artması için özendirici olacaktır.”
Cengiz, 3 Nisan 2024’te “Avrupa Bisiklet Bildirgesi” imzalandığını dile getirerek, Avrupa Komisyonu, Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafından imzalanan bildirgenin bisiklet kullanımının teşvik edilmesi ve Avrupa Yeşil Anlaşması’nda belirlenen hedefler doğrultusunda iklim hedeflerinin gerçekleştirilmesini desteklediğini sözlerine ekledi.