Bakan Bayraktar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) sosyal tesislerinde gerçekleştirilen Türkiye Madencilik Meclisi Toplantısı’nda, madenciliğin çevre karşıtı değil, çevreyle beraber bütüncül bir yaklaşımla yürütülmesi gerektiğini söyledi.
Madencilik sektörünün mevcut durumu, sektörün içinde bulunduğu ve yaşadığı sıkıntılar ve potansiyel çözüm önerilerinin konuşulduğu toplantıda Bayraktar, madencilik sektörünün ulusal ve uluslararası arenada önemli bir ilgi odağı haline geldiğini kaydetti.
Bayraktar, milli enerji ve maden politikası çerçevesinde madenlerden yüksek katma değer sağlamak amacıyla ara ve uç ürün üretiminin hedeflendiğini aktardı.
Sektörün son 15 yılda ortalama 136 bin kişiye doğrudan istihdam sağladığını ifade eden Bayraktar, “Bu kadar kaynak zengini bir ülkenin çok daha ileri gidebilmesi söz konusudur. Bu anlamda da istihdam katkısını çok daha ileri götürebiliriz.” dedi.
Bayraktar, Türkiye’de son 10 yılda yıllık ortalama 758 milyon ton maden üretimi yapıldığını belirterek, “Önceliğimiz sanayimizin ihtiyaç duyduğu madenleri mümkün olan en üst seviyede kendi imkanlarımızla, yerli kaynaklarımızla karşılamak, öz kaynaklarımızı çıkarmak, ekonomiye bunları kazandırmak.” diye konuştu.
“Nadir toprak elementleri stratejik açıdan büyük öneme sahip”
Bayraktar, maden sektörüne olan yatımların artarak devam edeceğini ifade ederek, çevreci madencilik anlayışının uluslararası boyutları olan bir sorumluluk olduğunu dile getirdi.
Sorumlu madencilik anlayışıyla üretim planlamaları yapıldığına işaret eden Bayraktar, “Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün (MAPEG) yürütmüş olduğu bir Türkiye geneli rehabilite edilmiş maden sahaları ile madencilik, sosyal sorumluluk çalışmalarının tespiti projesi var. Bu anlamda bugüne kadar yapılan üretim faaliyetlerinde 6 bin 600 hektarlık alanın yeniden rehabilite edildiğini ve bu alanlara 18 milyondan fazla ağacın tekrar dikildiğini tespit etmiş durumdayız.” diye konuştu.
Madencilik sektöründe temel sıkıntılar arasında çevresel etki değerlendirme, orman izinleri ve orman izinlerinde ödenen bedeller olduğunu anlatan Bayraktar, “Bu alanda önce insan sonra çevre, sonra katma değerli madencilik prensibinden vazgeçmeden bu süreçleri iyileştirmeyle alakalı çalışmalarımızı yapıyoruz.” dedi.
Madencilik alanında nadir toprak elementlerinin de ekonomik, iktisadi değerden ziyade stratejik açıdan büyük öneme sahip olduğunu belirten Bayraktar, “Ülkemizi dünya liginde çok üst yere taşıyacak bu alanda çok hızlı bir şekilde bu yatırımları gerçekleştirebilmemiz lazım.” ifadesini kullandı.
“Yeni bir madencilik stratejisine ihtiyaç var”
TOBB Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan da ülkede kalkınmanın sağlanması için sürdürülebilir madencilik faaliyetlerinin planlanmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, “Madenciliğimizin büyümesi için yeni bir anlayışa ve yatırımcı dostu ortamların oluşturulmasına imkan tanıyacak yeni bir madencilik stratejisine ihtiyacı bulunmaktadır.” dedi.
Kırşan, madencilik sektörünün en önemli sorunlarının orman mevzuatı uygulamalarından kaynaklandığını ifade ederek, Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde madencilik girişimlerinin olumlu sonuçlandırılmasının en büyük beklentileri olduğunu dile getirdi.