Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, bu yılın ikinci enflasyon raporunun tanıtımına ilişkin toplantıda sunum yaptı.
Karahan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar:
“Sıkı para politikası duruşumuzu korumakta kararlıyız”
Fiyatlama davranışlarını ve enflasyon beklentilerini yakından takip ediyoruz. Enflasyon, hedeflerimizle uyumlu seviyelere gerileyene kadar sıkı para politikası duruşumuzu korumakta kararlıyız. Enflasyon görünümünde kalıcı bir bozulmaya kesinlikle izin vermeyeceğiz.
Yurt içi talepte direnç sürerken, bazı normalleşme işaretleri mevcuttur. Yurt içi talepte direnç sürerken, bazı normalleşme işaretleri mevcuttur. Arz koşulları talep koşullarına kıyasla daha ılımlı bir seyir izlemektedir. Enflasyon, hedeflerimizle uyumlu seviyelere gerileyene kadar sıkı para politikası duruşumuzu korumakta kararlıyız. Fiyatlama davranışlarını ve enflasyon beklentilerini yakından takip ediyoruz.
“Yıllık enflasyon son dönemde yukarı yönlü bir seyir izlemiştir”
Sizlerle enflasyona ilişkin yakın dönem gelişmeleri ve enflasyon üzerinde etkili olacak unsurlar hakkındaki değerlendirmelerimizi paylaşmak istiyorum. Tüketici enflasyonu 2023 yılı son çeyreğinde ve 2024 yılı ocak ayında tahmin aralığının orta noktasına yakın seyretmiştir. Yıllık enflasyon son dönemde yukarı yönlü bir seyir izlemiştir.
Enflasyonun 2024 yılının ilk yarısına kadar artmasını öngördüğümüzü tüm politika metinlerimizde, sunumlarımızda ve enflasyon raporlarımızda sizlerle paylaşmıştık.
Ancak son 3 ayda enflasyonun öngörülerimizden de yüksek bir seyir izlediğini görüyoruz. Nitekim tüketici enflasyonu Nisan ayını yüzde 69,8 ile bir önceki enflasyon raporunda sunduğumuz tahmin aralığının 0,9 puan üzerinde tamamlamıştır. Daha önceki iletişimimizde enflasyon gelişmelerini takip ederken sadece yıllık göstergeleri değil, aylık enflasyonun ana eğilimini de yakından takip ettiğimizi vurgulamıştım.
Şimdi sizlerle çeşitli ana eğilim göstergelerinin yakın dönem seyrini paylaşmak istiyorum.
Eylül ayından itibaren azalan enflasyonun ana eğilimi geçmiş enflasyona endeksleme eğiliminin yanı sıra ücret güncellemelerinin de etkisiyle ocak ayında artışa geçmiştir. Ana eğilim takip eden aylarda zayıflayarak Aralık seviyesine düşmüş ancak yılın ilk enflasyon raporunda öngördüğümüz patikanın üzerinde seyretmiştir. B ve C endekslerinin tahminlerimizin üzerinde gerçekleştiğini düşünüyoruz.
“Enflasyon göstergeleri ana eğilimde gerilemeye işaret etmektedir”
Aylık enflasyonun ana eğilimini yakından takip etmeye devam ediyoruz. Enflasyon göstergeleri ana eğilimde gerilemeye işaret etmektedir. Hizmet enflasyonu aylık zamanda yavaşlamakla birlikte güçlü seyrini korumaktadır. Konut fiyatlarındaki artış eğilimi yavaşlamaktadır. Mevcut durumda beklentiler yıl sonu enflasyon tahminimize 3 ay gecikme ile ulaşacağımızı göstermektedir.
Likidite fazlasını sterilize ediyoruz, piyasadan 1 trilyon liradan fazla likidite çektik. Enflasyon göstergeleri ana eğilimde gerilemeye işaret etmektedir. Son sekiz ayda TL mevduatın payı yüzde 32’den yüzde 44’e çıkarken, KKM’nin payı yüzde 26’dan yüzde 14’e geriledi.
Swap hariç net rezervlerde son iki haftada 18 milyar dolarlık ek iyileşme görmekteyiz. Bu dönemde swap hariç net rezervler toplam 34 milyar dolar artmıştır.
“TL’ye geçiş hızlandı”
Risk primi yeniden 300 baz puanın altına gerilerken, bu görünüm Türkiye’ye yönelik portföy akımlarını desteklemiştir. Dövizden TL’ye geçiş hızlandı.
“Geçiş döneminin sonuna gelmiş olacağız”
2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan yukarı güncelleyerek yüzde 38’e çektik. 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 için yüzde 34 ve 42, 2025 yılı için ise yüzde 7 ve 21’e tekabül etmektedir. 25 metreküp bedelsiz doğal gaz kullanımı düzenlemesinin sona ermesi mayıs ayında aylık enflasyonu 0,7 puan yukarı yönlü etkileyecektir. Bunun yanı sıra olumsuz baz etkisiyle enflasyon mayıs ayında zirveye ulaşacaktır. Böylece politika iletişiminde sıklıkla vurguladığımız geçiş döneminin sonuna gelmiş olacağız. Para politikasındaki kararlı duruşumuz, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecektir. Böylelikle yılın geri kalanında enflasyonun istikrarlı olarak gerileyeceği dezenflasyon dönemine gireceğiz.
“Enflasyonun ana eğiliminde gerileme 2025 yılında da devam edecektir”
Bu dönemde olumlu yöndeki baz etkileri ve daha önemlisi enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün devamı etkili olacaktır. Mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2,5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1,5’in bir miktar altına gerileyeceğini öngörüyoruz. Sıkı parasal duruşun sürdürülmesi ve hizmet enflasyonundaki katılığın zayıflamasıyla enflasyonun ana eğiliminde gerileme 2025 yılında da devam edecektir.
2024 yılı tahmin güncellemesinin nedenlerine bakacak olursak, yılın ilk çeyreğindeki makroekonomik gelişmelerin belirleyici olduğunu görüyoruz. Dirençli seyreden talep koşulları nedeniyle yılın ilk yarısında çıktığı açığının önceki rapor öngörülerine göre daha yukarıda olacağını tahmin ediyoruz.
“İç talepteki dengelenme süreci devam edecektir”
Sıkı para politikası ve maliye politikasının eş güdümünün katkısıyla iç talepteki dengelenme süreci devam edecektir. Bu görünüm altında çıktığı açığı tahmini güncellemememiz 2024 yılı enflasyon tahminimizi 0,4 puan arttırıcı yönde etkilemiştir. Türk lirası cinsi ithalat fiyatları, gıda enflasyonu ve yönetilen, yönlendirilen fiyat varsayımlarımızdan gelen toplam etkiyi eksi 0,2 puan olarak hesaplıyoruz.
Son dönemde enflasyonun ana eğilimi öngörülerimizden daha yüksek gerçekleşmiştir. Sıkı para politikası duruşu ve politika eş güdümü başlangıç koşullarındaki bu bozulmayı kısmen telafi edecektir. Bu sayede ana eğilimin yıl sonu enflasyonuna etkisinin 1,8 puan ile sınırlı kalacağını tahmin ediyoruz.
“Sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz”
Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu süreçte iki ana koşul gözeteceğiz. Birincisi aylık enflasyon ana eğiliminin belirgin ve kalıcı bir düşüş göstermesidir. Bu kapsamda ana eğilim, iç talep, ithalat ve finansal koşullara ilişkin göstergeleri yakından izliyoruz. İkincisi ise enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsamasıdır. Bu çerçevede geniş kapsamlı enflasyon beklentisi göstergelerini takip ediyoruz.
Mart ayında attığımız adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Bu durumun etkisini krediler üzerinde görmekteyiz. Önümüzdeki dönemde bunun talebi zayıflatacağını, fiyatlama davranışlarına olumlu yansıyacağını ve dezenflasyon sürecini güçlendireceğini öngörüyoruz.
“TCMB olarak önemli adımlar attık”
Bu süreçte maliye politikalarının katkısı ve yönetilen yönlendirilen fiyatların eş güdüm halinde belirlenecek olması dezenflasyon sürecini destekleyecektir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz.
Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız.
Saygıdeğer katılımcılar, konuşmama son vermeden önce altını çizmek isterim ki, fiyat istikrarı sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur. Merkez Bankaları bu unsurlara en büyük katkıyı fiyat istikrarını sağlayarak yaparlar. Bu bilinçle TCMB olarak önemli adımlar attık. Kalıcı fiyat istikrarını sağlayıncaya kadar sıkı para politikası duruşumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz. Hazirandan itibaren yaşayacağımız dezenflasyon sürecinde enflasyonu belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.
“Kredi kartı harcamaları zayıflıyor”
Elimizdeki veriler, kredi kartı ile yapılan harcamalarda zayıflamaya işaret ediyor. Kredi kartı faizlerinde ek bir önleme ihtiyaç duyulacağını düşünmüyorum.